FISTIĞIN HİKAYESİ

Kültüre alınış tarihi ( M.Ö. 1800-1200 ) Hitit'ler ( Eti ) dönemine kadar dayanan doğaya mütevazi, insana zorlu, sırlarla dolu, verimde nazlı, susuzluğa sabırlı, kurak toprakların sakinleri, dedelerin torunlarına ikramı ağaçlar ve meyvesi; uygarlıkların beşiği Mezopotamya'nın nazlı yemişi, Kralların meyvesi, gücün lezzetle ifadesi "Meyvelerin Kralı" Antep fıstığı.
Başka hiçbir kültür bitkisinin yetişmediği kurak topraklarda yetişebilen antepfıstığı ağaçları; Dünya'da en iyi, Gaziantep bölgesinin iklim şartlarına uyum sağlamıştır.
Zorlu ve kurak arazilere dikilen antep fıstığı fidanları verimsiz geçen gençlik yıllarında yaklaşık 10 yıl boyunca yoğun emek ve itinalı bakıma muhtaçtır.
Antepfıstığı ağaçlarının 150 yıllık ömründe tam verime ulaştığı yaş 25'tir. Bir yıl bol, bir yıl kıt ürün veren, böylesine zorlu ve nazlı ağaçların meyveleri de, zengin vitamin, mineral, protein ve faydalı yağlarla mucizevi bir şekilde donatılmıştır. Bu nedenle tarihte güç ve sağlığın simgesi "Kralların Meyvesi" olarak anılmıştır.
Antepfıstığı günümüzde tazesi meyve, tuzlusu çerez olarak tüketilen; iç taneleri de tatlı ve çikolata türlerinde kullanılarak eşsiz lezzetlerin kaynağı konumundadır.
Ülkemiz antepfıstığının iki gen merkezinden birisidir. Gaziantep ili sınırları içerisinde bulunan "Anıt Ağaçları" yaşı 650-1000 olarak tahmin edilmektedir.
100 gram Antepfıstığında;
- 0 Kolestrol,
- 500 mg. Fosfor,
- 1020 mg. Potasyum,
- 136 mg. Kalsiyum,
- 158 mg. Magnezyum,
- 5,2 mg. E Vitamini,
- 7 mg. C Vitamini,
- 0,20 mg. B2 Vitamini,
- 1,45 mg. Nikotinamid